Ürün fiyatlarındaki artışlar sizi tasarruf etmeye zorluyor ama size imkansız gibi mi geliyor? Aklınıza gelmemiş olabilecek 5 ipucu veriyoruz.
Süpermarketlerdeki ürünlerin fiyatları son bir buçuk yılda %20-25 oranında arttı. Tek başına bu bile para biriktirme girişimlerini mahvedebilir. Pandeminin üretimde ve tedarik zincirinde yarattığı sorunların bir sonucu olarak 2021 Ağustos ayının sonunda fiyatlarda artış trendi başladı. Ardından Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı patlak verdi ve durum daha da zorlaştı.
Sonuçlarıyla her gün her sektörde karşılaşıyoruz ve bunun nedenleri çok faktörlü. Bu yüzden, haftanın –ya da gerekirse günün– alışverişini ödemek için kasaya gittiğimizde, beynimizin anlamlandıramadığı miktarlar duyuyoruz.
Kriz küresel. Önemli olan, gereksiz duygulardan kaçınmak için neler yapabileceğimiz. Başlangıç olarak fiyat artışlarının en az 2022 yılı sonuna kadar devam edeceğini, ancak aynı kategorideki tüm ürünler için aynı anda gerçekleşmediğini bilmekte fayda var. Başka bir seçenekleri olmayacağından, bir noktada tüm şirketlerin fiyatları artıracağı kesindir. Ancak, belirli bir tür, ilgili kategoriyi bir bütün olarak etkilemez.
O halde sepetimize ürün eklemeden önce aynı rafın sağına soluna bakalım. Ayrıca bir yıldır “shrinkflation” olgusu olduğu için brüt ve net ağırlığı kontrol edelim: Fiyatının değişmemesi boyutu küçülen ürünlerde görülüyor. Yani ödediğiniz kadar ödersiniz, ancak daha küçük bir miktar alırsınız – ve bazen ambalaj, gözü kandırmak için değiştirilir!
Washington Post’a konuşan, satın alma ekonomisi ve ürünlerin kullanımı ile ilgilenen Amerikalı bir blogcu olan Erin Chase şunları öneriyor:
-
Listemizi yapıyoruz
Ara sıra alışveriş listeleri oluşturmaya çalışan, ancak alışverişe giderken çoğu zaman bunları yanlarına almayan insanlardan biriyim! Listeyi cep telefonumdan da yapmayı denedim ama yeterince güncellemedim ki eve geldiğimde 2-3 şey unuttuğumu fark ediyorum.
Uzman, “süpermarkete yaptığınız bir ziyaret, size kolaylık sağlayan bir şeyi kaybettiğiniz anlamına gelir. Bu birçok biçimde olabilir. Yani, bir salata sosu satın almak yerine kendiniz yapabilirsiniz. Veya en yakın mağazadan alışveriş yapmak yerine daha uzak bir mağazaya gitmeniz gerekebilir” diyor.
Rahatlık açısından nelerden “vazgeçmek” istediğinizi düşünün. Süpermarkette harcadığımız paranın çoğu, mağazaya ayak basmadan önce yaptıklarımıza bağlıdır.
Haftanın öğünleri için neye ihtiyacımız olduğunu görmek için dolapları ve buzdolabını kontrol etmek faydalıdır – birçok site artık daha bütçeye uygun yemekler için fikirler sunmaktadır. Evdeki tüm bireylerin yapılacak değişikliklerden haberdar edilmesi önemlidir. Chase, “Örneğin, çocuklarınıza ailenin yemeğe çok para harcadığını ve kendinizi hiçbir şeyden mahrum bırakmadan işlerin biraz farklı şekilde yapılacağını söyleyin” diyor. Ayrıca ne yemek istediklerini sorun ve planlarınızı yapın.
-
Açık fikirli oluyoruz
Diğer süpermarketlerde “özel” olarak kabul edilen şeylerde inanılmaz fiyatlara sahip süpermarketler var. Belirli bir markayı tercih ediyorsanız, benzer bir ürünü ancak mağaza etiketiyle almanın alternatifini düşünün. Kalite performansından memnun değilseniz, orijinal seçeneğe geri dönün. Ama bir deneyin, çünkü çoğu zaman önemli bir fark görmeyeceksiniz.
Chase, “Listenizdeki bir ürün veya içerikte beklenmedik şekilde yüksek bir fiyat görürseniz, alternatifin ne olabileceğini düşünün” diyor. Örneğin, tavuk göğsü yerine kemiksiz tavuk budu veya tam tersi kullanılabilir.
Değiştirilebilen tarifler için malzemeler satın aldığınızda bu daha kolay hale gelir.
-
Daha pahalı ürünlere biraz daha fazla zaman harcıyoruz
Et, muhtemelen sepetimize giren en pahalı ürünlerden biridir. Bu yüzden fiyatları ve teklif edilenleri kontrol etmek için biraz daha zaman vermeliyiz. Chase, “Boşluğu siyah fasulye veya mercimek gibi daha ucuz proteinlerle doldurmanın yollarını bulursak daha az et satın alabiliriz” diyor.
Üretici ürünlerinin bulunduğu reyon da özel bir yönetime ihtiyaç duyar. “Listelenen fiyatın ürün başına mı yoksa kilo başına mı olduğundan emin olun ve sonra gerçekten almak istediğiniz şeye ihtiyacınız olup olmadığını düşünün. Dondurulmuş ürünler genellikle para tasarrufu sağlayabilir ve çöpe gitme olasılığı daha düşüktür.”
-
Dürtüsel alışverişlerden kaçınalım
Şeytan süpermarket koridorlarında her yerdedir ve göz her zaman ihtiyacımızdan fazlasını ister. Listede olmayan “hadi şunu alalım, belki o yemeği ben yaparım” dediğiniz an para biriktirme planınızı mahvedebilir.
Ayrıca, aç olduğumuzda asla alışveriş yapmamamız altın bir kuraldır – çünkü o zaman kendimizin ve alışverişlerimizin kontrolünü kaybederiz.
Ve listede olmayan ve hemen ihtiyacımız olmayan ürünlerde “satış” gördüğümüz yerde durmuyoruz.
-
Planın başarısını kontrol ediyoruz
Bir gecede hiçbir şey olmaz. Yani 1-2 kez biraz “karışıklık” yapabiliriz. Harcamalarımızı kontrol etmeyi ve plana ne kadar bağlı kaldığımızı öğrendiğimizde bu duracaktır. “Çabaların işe yaradığını görür görmez psikolojik olarak daha iyi ve devam etmek için daha hazır hissederiz. Alışkanlıklar zamanla oluşur.”
