Protestocuları karakteristik bir kolaylıkla döven bir “Kanun ve Düzen” Hükümeti, yasadışı silah taşıma ve silah kullanımını kontrol edemiyor.
Mafya mahalleleri kasıp kavuruyor ve bir kahvehaneye gitmek, Miçotakis ve Theodorikakos’un Yunanistan’ındaki en tehlikeli şey haline geldi.
Nea Ionia’da bir kafenin müdavimi, Şampiyonlar Ligi maçı izlediği sırada 7 kişilik bir grup arasında çıkan tartışmada kurşunlanarak hayatını kaybetti.
Kurban çatışan grupla bağlantılı değildi ve kafenin başka bir bölümünde oturuyordu.
Polis olay yerinden 6 mermi kovanı toplarken, kurban hastaneye götürüldü ve burada iki saat sonra kanamadan öldü.
Başıboş kurşun onun hayati bir organına çarpmadan köprücük kemiğinin hemen üzerine saplandı. Kanayan bir omuzdan ölen bir insan ölümü ise kulağa ayrıca sorunlu geliyor.
Kurban Arnavut asıllıydı ve Yunan Polisi ve polis editörlerinin bunu neden vurguladığını anlamaya çalışıyoruz.
Açıkçası, aşağılık bir Arnavut = Suçlu bağlantısı kurmaya veya ortalama bir TV izleyicisine kurbanın Yunan olmadığına dair mesaj vermeye çalışıyorlar.
Ölen hemşehrimizin kavga eden insanlarla en ufak bir ilişkisinin olmadığını tekrar ediyoruz.
Ne yazık ki Yunan Polisi’nin mafyayla savaşı kontrol edemediği, aksine polis ve mafya arasında işbirliği skandallarının sürekli günyüzüne çıktığı bir çağda yaşıyoruz.
Yaygın yasadışı silah bulundurma ve özellikle halka açık yerlerde silah kullanımı, benzeri görülmemiş bir olumsuz emsal yaratmakta ve Kanun ve Düzen vaat ederek seçilen bir Hükümetin tamamen başarısızlını ortaya koymaktadır.
Esasen, Hükümet tarafından vaaz edilen kanun ve düzen, Mafyanın kontrolüyle değil, yalnızca protestocuların dövülmesiyle ilgilidir.
Sofoklis Arhondakis
*Bu makale 2020mag sitesinde yayınlanmış ve Radikal çeviri ekiplerince Türkçe’ye çevrilmiştir.