Tansiyonumuzu nasıl doğru ölçeriz?

Hipertansiyon, damar içi basıncın normal sınırların üzerine çıkması ve bunun sonucunda kalbin kanı dışarı itmek için daha fazla kuvvet uygulaması gerekmesi durumu olarak tanımlanır.

Hipertansiyon asemptomatiktir, yani semptomlara neden olmaz ve “çıplak gözle” görülmez.

Tanı koyabilmek için basıncın sistematik ve doğru bir şekilde ölçülmesi gerekir.

 

Tansiyonu nasıl doğru ölçmeliyiz?

Bir kişinin yüksek tansiyona sahip olup olmadığını anlamak için dikkatle takip edilmesi gereken doğru tansiyon ölçümü için özel yönergeler vardır.

Bu talimatlar aşağıdaki gibidir:

Test edilen kişi:

  • En az 5 dakika oturmalı
  • Rahat, sakin ve keyifli bir ortamda olmalı
  • Son yarım saat içinde kahve ve sigara içmemiş olmalı
  • Elini sabit bir noktaya koymalı

 

Genellikle 2 ila 3 ölçüm yapılması gerekir ve ilk seferde her iki koldan da basınç alınır.

Evde tansiyonumuzu ölçersek 3 ölçüm yapmamız gerekir.

İlk ölçümü saymıyoruz ve basıncımızı ikinci ve üçüncü ölçümün ortalaması olarak hesaplıyoruz.

Pek çok insanın yaptığı yaygın bir hata, üzgün olduklarında veya başları ağrıdığında tansiyonlarını ölçmeleri ve bunun sonucunda ölçümün gerçek durumlarına karşılık gelmemesidir, çünkü bu durumlarda basınç geçici olarak yükselir.

 

Hipertansiyon neden bu kadar tehlikeli kabul ediliyor?

Ülkemizde nüfusun %25-30’unda hipertansiyon olduğu tahmin edilmekte.

Hipertansiyon başta kalp, beyin, böbrekler ve kan damarları olmak üzere vücudumuzun birçok organında hasara neden olabilir.

Her yıl 20.000.000 kişi kardiyovasküler hastalıktan ölmektedir ve hipertansiyon bu ölümlerin diğer sebeplerden daha büyük bir kısmını oluşturmaktadır.

Spesifik olarak, hipertansiyon şunlardan sorumludur:

  • Kalp krizlerinin %67’si
  • Felçlerin %77’si
  • Kalp yetmezliğinin %74’ü
  • (İkinci neden olduğu için) böbrek yetmezliği.

 

Ayrıca hipertansiyon:

  • Doktor ziyaretlerinin en sık nedenidir.
  • Beyin fonksiyonlarının bozulmasında ve Alzheimer hastalığında önemli bir faktördür.
  • Komplikasyonları nedeniyle sağlık sektörüne yönlendirilen fonların büyük bir yüzdesini tüketmektedir.

 

Hipertansiyon tedavisi

Hipertansiyon, yalnızca sağlıklı bir diyet ve/veya ilaç tedavisi yoluyla, onu düzenleyerek tedavi edilir.

Kliniklerin ve tedavilerin etkinliğine rağmen, hipertansif hastaların %40’ına teşhis konulmadığı, tedavi görenlerin ise sadece %40’ının kan basıncını düzenleyebildiği tahmin edilmektedir.

Bu, kan basıncının teşhisi ve uygun tedavisi alanında iyileştirme için çok yer olduğu anlamına gelir.

Facebook sayfamızı beğenin 
Bizi Twitter’da takip edin 
Bizi Instagram’da takip edin


Dikkat! Yukarıdaki makale/haber ancak şu şekilde iktibas edilebilir:
– Kaynağın radikal.gr/tr olduğu belirtilerek
– Makalenin/haberin sonuna kaynak ekleyerek
– Bu ikisinden birine aktif link ekleyerek

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Σχετικά Άρθρα