Yunanistan’da Tempi’deki tren faciasının ardından, 21 Mayıs’ın en olası seçim tarihi olduğu bildiriliyor.
Ancak iktidardaki ND partisinde hükümetin seçimleri daha da ertelemesi gerektiğine inananlar da eksik değil.
Özellikle gündemdeki yeni bir uluslararası bankacılık krizi riski nedeniyle siyasi gelişmelerin hızlanabileceğine inananlar da var.
Eğer başbakan Kiryakos Miçotakis nihayet 21 veya 28 Mayıs’ta sandık başına gitmeyi seçerse (zaten hükümetin orijinal seçim takviminde yer alan bu iki tarih, aynı zamanda ikinci seçimlerin ülke çapında gerçekleşecek üniversite giriş sınavlarının yapılacağı 25 Haziran veya 2 Temmuz’a denk düşmemesini de sağlıyor), Paskalya’dan hemen sonra veya biraz sonra seçim çağrısı yapmalı.
Ve bu, Mart ayına kadar siyasi ortamın tersine dönmeye başlaması veya en azından geçen hafta dört kamuoyu yoklamasında (MRB, ProRata, Metron Analysis, Pulse) kaydedilen hükümetin oy kaybını durdurması gerektiği anlamına geliyor.
Hükümet kanadındaki iyimserler, asgari ücretteki yeni zam ve kişisel farklılık nedeniyle zam görmeyen emeklilere acil yardım ödenmesi gibi “iyi haberler” sayesinde ve aynı zamanda Tempi trajedisinin yönetimi ve sorumluluğunun “derin devlete” ve çok yıllık zaaflara ve ihmallere atfedilmesiyle, bunun mümkün olduğunu düşünüyorlar.
Ayrıca, tüm ölçümlerin ND’de kayda değer bir düşüş göstermesine rağmen, vatandaşların çoğunluğunun Tempi konusunda sorumlulukların gelmiş-geçmiş tüm yönetimlerde var olduğuna inandığını söylemesine dikkat çekiyorlar.
Ancak gerçekte, hükümet kanadındaki çoğu kişi, hükümetin artık tersine çevrilemeyecek bir gerileme süreci başladığından ve bu nedenle zaman geçtikçe her şeyin daha da kötüleşeceğinden korkuyor.
Bu bağlamda ve yeni bir uluslararası bankacılık krizi riski karşısında, hükümet, bir kez daha “siyasi istikrar” kartını oynayacak ve olası bir hükümet değişikliği durumunda, özellikle SYRIZA merkezli bir koalisyon hükümetinin ülkeyi bir kez daha memorandum içeren bir mayın tarlasına sokacağından bahsedecek. Dolayısıyla seçim tarihini erkene çekecek.
Bu senaryoda, ilk seçim 23 Nisan veya 30 Nisan Pazar günü ve ikinci seçim ise 28 Mayıs’ta yapılabilir.
Son olarak, dört yıllık sürenin tamamının tüketilmesi senaryosu da her zaman masada.
Teorik olarak Miçotakis 7 Temmuz’a kadar seçim çağrısı yapabilir ve Anayasa’nın öngördüğü şekilde sandıklar 30 gün içinde kurulabilir.
Bu senaryonun hükümet için bir avantajı var: ND’nin çok az oy aldığı genç seçmenlerin önemli bir bölümü, ya tatil için ya da turizm sektöründe sezonluk çalışmaya adalara gideceğinden uzakta olacak ve oy kullanamayacak.
Tabii bu bir tehlikeyi de içeriyor: Zaman geçtikçe, hükümet daha da yıpranıyor.
Dolayısıyla her seçim bir risk taşıyor ve görünüşe göre Başbakan nihai kararını Nisan başında ve bir sonraki kamuoyu yoklamaları dalgasından sonra verecek.