En iyi iletişimcilerin bile ellerini kaldırıp, saçlarını yolmaya başladıkları zamanlar vardır.
Çünkü iletişimciler ve özellikle en iyileri, müşterilerine aksini iddia etseler bile her şeyin iletişim olmadığını bilmek zorundadırlar.
Beyazın beyaz, siyahın siyah olduğu ve kimsenin birini diğeri diye satamadığı zamanlar, dönemler, hatta mevsimler vardır, çünkü “alıcıların” hiçbiri bunları karıştırmaz. Çünkü böyle zamanlarda “kafası karışmış” görünenler, gittikleri yeri saklanmak isteyenlerdir.
Neden profesyonel batakçılar, founds kargaları, akıncılar, offshore kredileri olan “yatırımcılar”, Avrupa programlarının kemirgenleri, çıkar lobicileri ve her türden gangsterler… oy verirler ama asla kendilerini başıbozuk bırakanlara oy verdiklerini söylemezler.
Bu nedenle, toplum içinde sorulursa -ki onlara kürsü sağlayan televizyon programları az değil- hemen reformlar ve modernleşmenin gerekliliği, bizi geçmişe tutsak eden sendikacılar ve direnen derin devlet üzerine ezberlere başlarlar.
Dolayısıyla Kiryakos Miçotakis (kendisi!) derin devletle çatışma zamanının geldiğini söylerken orijinal değil. Küfeden bu tür “argümanları” kullanmak, “arkadaşlarına” ve “arkadaşlarının” arkadaşlarına hizmet ederek ulaştığı çıkmazın yanı sıra, artık sistemlerinde başka makyaj malzemesi olmayan iletişimcilerinin çıkmazını da gösteriyor.
Çünkü Tempi trajedisinin nedenlerini araştıracak olan komite üyeleri için takipsizlik kararı verirken, soruşturma sürecini ve her bir sonucun formüle edilmesini kontrol etmek istediğini en açık şekilde gösteriyor. Böylece kendi sorumluluklarına ışık tutacak en ufak bir çatlak bile olmayacağından emin olmak istiyor. Ama bu, şu anda güya mücadele ettiği derin devletin temel özelliğidir.
“Yatırımcılara” kredi veren ve sıradan insanların evlerini açık artırmayla satan bankacılara karşı baskı uygulamak derin devlettir.
Pandemi sürecinde yaşamlarımız için belirleyici kararlar alan çeşitli kurulları hukuken dokunulmaz kılmak da derin, çok derin devlettir. Ve elbette, derin devlet doğrudan atamalar, isim düzenlemeleri, günlük şiddet, Predatorlar ve genelleştirilmiş gözetimdir.
İşte bu yüzden, [iletişimcilerin kendisine] söylettikleri repliklere rağmen, derin devlet ve Miçotakis özdeştir.
Vangelis Delipetros
*Yunanca olarak Documento’da yayınlanmış, Radikal ekibince Türkçe’ye çevrilmiştir.