“Big Bang”

Ufuk çizgisinin ötesine geçemiyoruz ama, bari “Big Bang”in kendisini görebiliyor muyuz?

Hemen hemen.

Ya da daha doğrusu, patlamadan izler görüyoruz.

O çok şaşırtıcı bir andı, yoğunluk o kadar yüksekti ki, maddenin kendisi bile var olamıyordu. Işımadan başka bir şey yoktu.

Işıma nedir?

Birbirini tamamlayan iki biçimde, hem bir dalga, hem de ışığın taneciği olarak kendini gösteren bilgi taşıyıcısıdır, yani fotondur.

Peki yaklaşık 15 milyar yıl önce bu ışımanın son derece yoğun olduğunu nereden biliyoruz?

Bütün nesneler dört bir yana doğru birbirinden uzaklaştığına göre, büyük bir rahatlıkla, bunların geçmişte birbirlerine son derece yakın olduklarını, bu nedenle de yoğunluk ve sıcaklığın dünyadaki laboratuvarlarımızda ulaşamayacağımız değerlere ulaştığını düşünebiliriz.

Bu yalnızca bir tahmin mi?

Yalnızca bir tahmin değil. Gözlemlerimize göre Evren genişliyor, bu durumda ışımanın yoğunluğu ve sıcaklığı azalıyor olmalı.

1940’ların sonunda, Georges Gamow’la birkaç meslektaşı, bu koşullarda ilk anlardaki o ilkel ve yoğun ışımadan bugüne bir fosil ışımanın kalmış olması gerektiğini düşündüler. Evet, tam da böyle bir şey gözlemlendi. Soluk, bir anlamda soğuk bir ışık.

Yani fosil ışıma mı?

Evet, “Big Bang” sırasında doğmuş olan fotonlar.

Bu ışığın var olduğunu nereden biliyoruz?

Bell Telephone Company’de elektrik mühendisi olarak çalışan Penzias ve Wilson, günlerden bir gün, külah biçiminde, son derece başarılı yeni bir anten geliştirdiler. Eserlerinden çok da gurur duyuyorlardı. Kısa süre içinde, antenin parazit yaptığını fark ettiler. Bunun sorumlusunu bulmaya çalıştılar.

Yakınlardaki bir radyo istasyonu olabilir miydi? Ya da bir askeri üs?

Ne biriydi sorumlu, ne öteki. Derken antenin dibine güvercinlerin yuva yaptığını gördüler. Kuş pisliklerini özenle temizlediler. Suçlu onlar da değildi. Bunun üzerine elektrikle ilgili bir dergide antenlerde parazitlenmenin önlenmesiyle ilgili kısa bir makale yayınladılar ve fosil ışımaya değindiler.

Bu onlara Nobel Ödülü’nü kazandırdı.

Sonuç olarak, fosil ışımayı yakalamışlardı.

Çıkarılacak ders; güvercin deyip geçmeyin, güvercinlerin ardından güzel bir temizlik, bize ilham kaynağı olabilir.

Facebook sayfamızı beğenin 
Bizi Twitter’da takip edin 
Bizi Instagram’da takip edin


Dikkat! Yukarıdaki makale/haber ancak şu şekilde iktibas edilebilir:
– Kaynağın radikal.gr/tr olduğu belirtilerek
– Makalenin/haberin sonuna kaynak ekleyerek
– Bu ikisinden birine aktif link ekleyerek

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Σχετικά Άρθρα