Bugünlerde karşılaşacağımız aşırı sıcaklar, otomobilimiz için pek iyi değil ve onu korumak için bazı basit adımlar atmamız gerekiyor.
Aşırı sıcaklıkların ne bize uygun olduğu, ne de aracımıza iyi geldiği bir gerçek.
Yeni bir modelin geliştirilmesi sırasında hem yüksek hem de düşük dış sıcaklığa dayanıklılığı test edilmiş olsa da, pratikte her iki koşul da söz konusu olduğunda ilgilenmemize gerek olmadığı anlamına gelmez.
Önümüzdeki birkaç gün için meteorologların sıcak hava dalgası tahmini, aracımıza buna göre bakmamız gerektiği anlamına geliyor.
Ön camı, aküsü, lastikleri veya sıvıları, artan dış sıcaklıktan etkilenir ve tahmin edildiği gibi bir süre dayanır.
Yol yardımı şirketlerinden alınan rakamlara göre, bir sıcak hava dalgası sırasında, personelinin sıcaktan dolayı motorunu kaybeden arabalara yardım sağlamak için devreye girmesi gereken olayların sayısında bir artış var.
Böyle bir durumdan olabildiğince kaçınmak ve aynı zamanda aracımızı ortamın yüksek sıcaklığından korumak için proaktif olarak neler yapabileceğimize bakalım.
Ön cam
Arabamız belli bir yaştaysa veya bakımını düzenli ve düzgün bir şekilde yapamıyorsak, muhtemelen sıcaktan daha fazla etkilenecektir.
Örneğin, güneş vurduğunda, ön cam (parbriz) ve arabanın geri kalan camları, arabanın içindeki sıcaklığın 60 derecenin üzerine çıkmasına katkıda bulunur.
Söylemeye gerek yok, bu durumda hem ön cam hem de plastikler ısıdan etkilenir ve deforme olur, bu da çatlama olasılığına neden olur.
Bu nedenle aracın ön camına veya diğer camlarına güneş koruma örtüsü yerleştirilmesi araç içindeki sıcaklığın düşürülmesine yardımcı olur.
Bir koruyucu takmamışsak, aracın iyi havalandırıldığından ve içindeki sıcaklığın düşürüldüğünden emin olmadan araçta kalırsak güneş çarpması riskiyle karşı karşıya olduğumuzu söylemeye gerek yok.
Akü
Çoğu insan, araç aküsünün soğuk havalarda daha kolay boşaldığını düşünür. Ancak bu durum yaz aylarında da oluyor çünkü sıcaklar da etkiliyor.
Arabamız güneşe maruz kalırsa, kaputun altındaki –motor bölmesindeki– sıcaklığın 70 dereceye ulaşabileceğini veya aşabileceğini unutmamalıyız.
Önlem olarak yaz aylarında ve özellikle tatile giderken akü kontrolü yaptırmanızda fayda var. Gerekirse değiştirelim.
Özellikle tatil günleri göz önüne alındığında hesaba katmadığımız bir maliyet ve muhtemelen geçici olarak da olsa ruh halimizi bozabilir ama bizi daha fazla masraftan kurtarabilir.
Lastikler
Bilindiği gibi bunlar da artan dış sıcaklıktan etkilenir.
Ani hava kaybına neden olabilecek herhangi bir arıza olup olmadığını görmek için dikkatli bir görsel inceleme yaparız.
Lastik üreticisinin yaz için veya aracımızı yüklediğimizde tavsiye ettiği şekilde doğru basınca sahip olduğumuzdan emin oluruz.
Sıvılar
Motor soğutma suyu ve yağlarının seviyesini düzenli aralıklarla kontrol ediyor ve her zaman doğru miktarda olduğundan emin oluyoruz.
Aracımızda klima varsa motor soğutma sisteminin daha zahmetli çalıştığını ve sıvı seviyesi olması gerektiği gibi değilse aşırı ısınma ihtimalinin arttığını unutmamalıyız.
Elektrikli araçlar
Elektrikli araba aküleri ısıya karşı hassastır.
Ayrıca yazın hızlı bir şarj cihazında şarj ettiğimizde veya otoyolda yüksek hızda seyahat ettiğimizde daha da hızlı ısınırlar.
Tabii ki, uygun soğutma devreleri var, ancak tamamen elektrikli aracımız sürekli olarak yüksek bir sıcaklığa maruz kalırsa veya yüksek bir sıcaklığa sahipken uzun süre kullanırsak, aküleri etkilenebilir.
Sıcak havalarda sürüş
Bir sıcak hava dalgası sırasında araç kullanırken, ön paneldeki sıcaklık göstergesine bakarız.
Motor aşırı ısınırsa, gösterge panelindeki ilgili gösterge veya dijital okuma göstergenin kırmızı alanına girecektir.
Normal motor sıcaklığı 90 derece civarındadır ve 100 dereceyi geçmemelidir.
Aşırı ısınma belirtisi görürsek hemen yol kenarındaki güvenli bir yerde aracı durdurup motorun soğumasını bekliyoruz.
Ona zarar verebileceğimiz veya (daha da kötüsü) olası bir yağ sızıntısından yangın çıkarabileceğimiz için yolumuza devam etmiyoruz.