Hani derler ya, “Sağlık en büyük zenginliktir”. Bu söz, hayatımızın en doğru sözlerinden biridir.
Ancak sağlıklı bireylerin bu gerçeği anlaması da önemlidir. Empati yapmak zor olabilir, ancak size birkaç örnek vererek duygusal bir pencere açmak istiyorum.
Düşünün ki (Allah korusun), bir elinizi kaybettiniz – işte o güçlü, sürekli kullandığınız eliniz. Araba sürme, bisiklet sürme, giyinip soyunma gibi günlük aktiviteleri yeniden öğrenmek zorundasınız. Tuvalet ihtiyacınızı karşılamak için bile yardıma muhtaçsınız adapte olana kadar.
Ya da (Allah korusun) şeker, tansiyon, kolesterol veya kalp hastalıkları… Artık ömür boyu favori yiyecekleriniz yasak. Çevrenizdeki insanlar keyifle yerken, siz sadece izleyebilirsiniz.
Alerjiyi düşünün. Her şey yolundayken, güneşe çıkmanız alerjiniz nedeniyle cildinizin sivilcelerle dolması demek. Bay bay deniz keyfi!
Veya (Allah korusun) parapleji veya tetrapleji olmak. Eski hayatınızdan tamamen farklı bir yaşama alışmak zorundasınız. Severek yaptığınız birçok şeyi ölene kadar yapamayacaksınız artık. Her yere gidemeyeceksiniz mesela, çünkü tekerlekli sandalye sınırlarınızı belirleyecek. Veya kaldırıma park etmiş, rampayı kapatmış bir sivri zekalı olacak o an sınırınızı belirleyen. Park yeri bulmak da bir sorun olacak, çaresizce dolaşacaksınız arabanızla, çünkü biri engelli park alanını işgal etmiş olacak çoğu kez olduğu gibi.
Daha birçok örnek verilebilir, ancak bu kadarı yeterli. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az derler ya…
Lütfen biraz empati yapalım, zaten zor olan hayatları daha da zorlaştırmayalım.
İnsan bir kez geliyor bu dünyaya. Yediğimize içtiğimize dikkat eder, spor yapar ve hareketli olursak, pozitif olup pozitif enerji yayarsak hem sağlıklı bir hayat yaşarız hem de sevilen bir insan oluruz.